Lost 5.sezon

Merak Edilenler




KARADUMAN (SMOKE MONSTER)

Cerberus ya da Karaduman adıyla bildiğimiz canavar, Lost'un en büyük gizemlerinden. Karakterler bir çok kez onunla ya karşı karşıya geldiler, ya ondan kaçtılar ya da onun tarafından öldürüldüler. Görünüş olarak hiçbir forma bağlı kalmadan siyah bir dumana benziyor ama bildiğimiz kadarıyla istediği her şekle girebiliyor ve istediği her sesi çıkarabiliyor. Ayrıca bir hafızası olduğunu da biliyoruz. Bu şekilde insan kılığına girebiliyor, sesleri taklit edebiliyor. Bildiğimiz kadarıyla o, adanın ya da tapınağın güvenlik sistemi. Eğer böyleyse zaten o da hemen hemen adayla aynı yaşta oluyor.

Bildiklerimizin yanında bilmediklerimiz daha fazla maalesef. Mesela neden bazı karakterlere dokunmadığını, neden bazı karakterleri öldürdüğünü bilmiyoruz. Herkese aynı şekilde reaksiyon göstermiyor. Hangi durumlarda ortaya çıktığını da bilmiyoruz. Bazen kesin şimdi çıkacak dediğimiz anda görmüyoruz bazen de en olmadık yerde karakterlerin tepesinde bitiveriyor.

Karaduman'ın sesi de oldukça ilginç. Bazı Lost fanları onun sesini rollercoaster'a, bazıları bir vinçe, bazıları ise bir yazarkasaya benzetiyor. Ama o istediği her türlü sesi çıkarabiliyor.

Ayrıca şimdiye kadar onu kontrol ettiğini gördüğümüz kişi Benjamin. Barakalardaki evinden gizli bir geçitle aşağı inmiş ve hemen ardından Karaduman ortaya çıkmıştı. Karaduman'ın öldürdükleri kişiler listesinde ise şu isimler var;

-Seth Norris (Pilot)

-Mr.Eko

-Mayhew (Kahana'dan Gelen Askerlerden Biri)

-Nadine (Rousseau'nun Ekibinden)

-Montand (Rousseau'nun Ekibinden)

Onun gizemini korumasını sağlayan sorularsa şöyle;

-Karaduman nedir?

-Karaduman kimdir?

-Karaduman kaç yaşında?

-Çıkardığı sesler ve yetenekleri nelerdir?

-Kimi öldürmesi gerektiğine nasıl karar veriyor?

-Mr.Eko, Locke ve Kate, Juliet'i tararken yaptığı şey nedir? Ne işe yarar?

-Locke'un Karaduman'la ilk karşılaştığında gördüğünü söz ettiği "güzel şey" nedir?

-Onu kim kontrol ediyor ya da Benjamin ne kadar kontrol edebiliyor?

 

 

ZAMAN YOLCULUĞU

4.Sezon finalinden itibaren artık Ada'nın ve Adadakilerin zamanda ve mekanda yolculuk yapabildiğini biliyoruz. Benjamin, çarkı çevirdiğinden beri ada bir ileri bir geri zamanda yolculuk yapıp duruyor. Ayrıca Ada hareket etmeden bu zaman yolculukları da gerçekleşebiliyor. Mesela Desmond... Swan patladıktan sonra, zamanda yolculuk yapmıştı ama kaderini değiştirememişti. Zaman yolculuğu konusu üzerinde henüz soru bile yaratılamayacak kadar fazla gizemli...

 

 

KAÇIŞ YOLU

Sawyer ve Kate, Diğerleri tarafından yakalandıklarında bir yerde işçi olarak çalıştırılmışlardı. Juliet, Sawyer'a bir kaçış yolu inşa ettiklerini söylemiş hatta Sawyer'ın neden sorusuna, uzaylılardan kaçmak için diye alaycı bir cevap vermişti. Ama henüz neden o kaçış yolu inşa edildi bilemiyoruz.

 

 

HAMİLELİKLER

Ada'da hamile kalan kadınlar doğumdan önce veya doğum yaptıktan sonra çocuklarıyla beraber mutlaka ölüyorlar. Juliet'in adaya getirilme sebebi de buydu. Juliet bu konu üzerinde ne kadar çalışsa da tam bir sonuca varamadı. Adada sağlıklı bir doğum gerçekleştirebildiğini gördüğümüz tek kişi Claire, ki o da aşılarla bunu başarabilmişti. Bu konuyu daha da gizemli kılan sorularsa şöyle;

-Hamile kadınlar Ada'da neden ölüyor?

-Ada'da hamilelikle ilgili bu problemler ilk ne zaman başladı?

-Ada'da kadınlar doğum yapamazken, erkeklerin sperm sayısı neden 5 katına çıkıyor?

-Diğerleri, neden Oceanic kazazedelerindeki hamile kadınları kaçırmak istemişti?

 

 

JACOB VE KULÜBESİ

Jacob... Şimdiye kadar gördüklerimize göre, Ada için herşeye o karar veriyor. İstediğine görünebiliyor, istediğiyle konuşabiliyor. Liderleri seçiyor, ölmeleri gereken insanları öldürtüyor, listeler yapıyor. Ama şimdiye kadar onun sadece silüetini görebildik. Kim olduğunu, neden Ada'da olduğunu, neden bu kadar güçlü olduğunu bilmiyoruz. Sürekli yer değiştiren kulübesinde yaşıyor. Kulübeside kendisi kadar gizemli. Locke'un rüyasında Horace Jacob için bir kulübe inşa ettiğini söylemişti ve Locke kulübenin yerini gösteren çizimide Horace'ın cesedinde bulmuştu. Hatırladığımız kadarıyla kulübesinde bir sallanan sandalye, kavanozlar içinde bazı sıvılar, bir masa, bir köpek resmi ve birkaç parça eski ve kirli eşya.

-Jacob kimdir?

-Neden o kulübede yaşıyor?

-Kulübenin etrafında küle benzeyen dairesel çevreleme nedir?

-Neden evinde bir köpek resmi var?

-Kavanozlardaki sıvı ne?

-Kulübe nasıl yer değiştirebiliyor?

 

 

BLACKROCK

Blackrock, İngiliz bir şirketin sahip olduğu ve Ada'ya 1845 yılında geldiğini bildiğimiz bir ticaret gemisi. Ada'nın içlerinde bir tepede duruyor. Charles Widmore'un bir açık artırmada satın aldığı "Seyir Defteri"nden edindiğimiz bilgilere göre, 22.Mart.1845'te İngiltere'den yola çıkmış. O zamanlar bilinen adıyla Siam Krallığı yani günümüz Tayland'ına doğru... Okyanusta kaybolan geminin seyir defteride Madagaskar'da bulunmuş. Blackrock, Ada'da da karanlık bölge diye adlandırılan, Karaduman'ın fazlasıyla aktif olduğu bir bölgede bulunuyor. Her haliyle bir  gizem yumağı...

-Gemi adanın içlerine kadar nasıl gelebildi?

-Geminin mürettebatına ne oldu?

 

 

ADEM VE HAVVA

Adem ve Havva, Jack ve Kate tarafından mağaralarda bulunan iki iskelet. Locke onlara bu isimleri vermişti. Yanlarında da bir çantanın içinde biri beyaz biri de siyah iki taş bulunmuştu. O bölümden sonrada bir daha hiç görmedik. Jack, iskeletlerin 40-50 yıllık olabileceğini söylemişti ama kesin bir bilgi yok elbette. Onlarda Lost'taki bir çok gizem gibi sırrını koruyor.

-Adem ve Havva kimlerdi?

-Neden öldüler?

-Neden adaya gelmişlerdi?

-Siyah ve beyaz taşların anlamları nedir?

 

 

DÖRT PARMAKLI AYAK HEYKELİ

Dört parmaklı heykeli ilk defa Sayid, Sun ve Jin'in, arkadaşlarını kurtarmak için ada etrafından tekneyle yol aldıklarında görmüştük. Heykel dört parmağı olan ve sandalet giyen bir ayak heykeli... Bunun dışında hakkında hiçbir şey bilinmiyor. Heykelin boyu ortalama 10 metre, eğer bu gerçek heykelin geri kalan kısmı ise, gerçek heykel 70-75 metre uzunluğunda olmalı.

-Heykelin geri kalan kısmı nerde?

-Neden dört parmağı var?

-Heykel kimler tarafından yapıldı?

-Heykelin anlamı ne ya da neyi temsil ediyor?

 

 

HİYEROGLİFLER

Lost'taki hiyeroglifleri ilk defa Swan İstasyonu'ndaki geri sayım sayacında görmüştük. Bu hiyeroglifler uzmanlara göre, Mısır hiyeroglifleri ve bazı önemli mesajları simgeliyorlar. Ayrıca bu hiyeroglifleri Benjamin'in gizli kapısında, Tapınak'ta ve Orkide İstasyonu'ndaki çarkın etrafında da görmüştük. Daha da ilginç olan ve 5.Sezon'da tanıştığımız Ajira Havayolları'nın biletlerinde de bu hiyerogliflerden var. Ama bu hiyerogliflerin çoğunun ne anlama geldiğini, kimler tarafından yapıldığını ve şimdiki zamanda Ada'ya bir etkisinin olup olmadığını bilmiyoruz.

 

 

FISILTILAR

Kaynağı belli olmayan fısıltıları ilk sezondan bu yana duyuyoruz. Genellikle ormanın içinde ve karakterler yalnızken duyuluyorlar. Asla herhangi birşey söylemiyorlar ayrıca. Karşılıklı bir diyalog ya da bir kişinin konuşması oluyor bu fısıltılar. Karakterlerin hepsi de duyamıyorlar, şimdiye kadar sadece bazıları duydu. Ayrıca bu fısıltılardan bazılarını biz diziyi izlerken hiç duymuyoruz. Mesela Sayid, Benjamin'i Swan'da sorgularken de bu fısıltılar oldu, Karaduman Eko'yla yüz yüze geldiğinde de. Bu fısıltılar sadece ses ayırt edici programlar sayesinde duyulabiliyorlar. İşte bazıları;

 

Sayid ormandayken;

Erkek Sesi: Bırak onu gitsin.

Erkek Sesi: Zaten göreceğini gördü.

Erkek Sesi: Ya anlatırsa?

Kadın Sesi: Onunla konuşsan?

Erkek Sesi: Hayır.

 

Sawyer ormandayken;

"Bunu nasıl söylersin. Onun Amerikalı olduğunu biliyordum."

"Büyük bir gruptu."

"Git ve ne yaptığına bak."

"Sanki senin seçinim..."

"Kapıya doğru geliyor."

"Ellerim boşta."

 

Kadın Sesi: Belki de onunla konuşmalıyız.

Erkek Sesi: Bizi görürse herşey mahvolur.

Erkek Sesi: Ne gördü?

Kadın Sesi: Bize yardım edebilirler.

Erkek Sesi: Güvenemeyiz.

(Sawyer durur, bir cırcır böceği sesi duyar)

Erkek Sesi: Ne gördü?

Erkek Sesi: Hiçbir şey. Sadece takip ediyordu.

Kadın Sesi: Konuş.

 

Sayid ve Shannon Ormandayken;

"Rahatla dostum(dude), bence kız adamdan hoşlanıyor."

"Sen hayatsın."

"Bilmiyorum." (Almanca)

"Dikkat et."

"Ana tetikçi."

"Onu öldüreceksin."

"Görüşürüz."

 

Eko Karaduman'la Yüz Yüze Geldiğinde;

"Kimsin ve neden burdasın?"

"Rapor, rapor!"

"Charlie orda."

"Cehenneme git."

"Deniyor."

"Henüz birşey yok."

"Kabul edersen kurallar bunlar."

"Cehenneme git."

"Dokuz."

"Nerde?"

"Yedi."

"Bir şeyler saklıyor."

"Benden bir şeyler saklıyor."

 

Hurley Jacob'ın Kulübesindeyken;

Erkek: Bana gel. Sana ihtiyacım var. Sen bir simyacısın ve...

Kadın: Sana ihtiyacım...

Erkek: Sarah, biri mi geliyor?

Kadın: Gelmeliler, sen...

Erkek: Bunlardan biri...

Kadın: Richard!

Erkek: Bizimle gel.

Kadın: İşte harita.

Erkek: Teşekkürler, kayboldum sanmıştım.

 

OLAY

Swan İstasyonu'nun kurulmasına sebep olan "Olay" henüz bilmediğimiz gizemlerden bir diğeri. Swan İstasyonu oryantasyon filminde Dr.Marvin Candle, bir "Olay"ın 108 dakikada bir tuşa basılması gerektiği protokolünü getirdiğinden bahsetmişti. Büyük ihtimalle bahsedilen olay, elektromanyetik bir anormallikten kaynaklandı ama "Olay"la ilgili tek bildiğimiz bu. Ayrıca Dr.Candle bilgisayarın bu protokolü gerçekleştirmek dışında hiçbir şey için kullanılmaması gerektiğini, aksi halde başka bir "Olay"a yol aşabileceğini söylüyordu. "Olay"ın neden olduğunu ve ne gibi zararlar verdiğini henüz bilmiyoruz.

 

 

DHARMA DESTEK PAKETİ

Bu paket içinde çokça yiyecek ve içecek bulunan bir paletten ibaretti. Bir paraşüte bağlıydı. Ormanın içinde Jack ve Kate tarafından bulundu. Hiçbir kazazede uçak sesi duymamıştı ve ayrıca Swan'da Locke tarafından tecrübe edinilen kapıların kapanması olayıyla aynı gün olmuştu ve Charlie bu ikisinin bağlantılı olabileceğini söylemişti.

-Bu paketleri kim sağlıyordu?

-Adaya kim getirmişti?

-Paketteki bütün malzemelerde neden sadece Swan logosu vardı?

-Madem bir paralüte bağlıydı neden kimse bir uçak görmedi, duymadı?

-Diğer istasyonlar içinde bu paketlerden var mıydı?

 

 

CHARLIE VE CLAIRE'IN MESAJI

Charlie martılar ilk göründüğünde birini yakalamak istemiş ama Desmond onun öleceğini bildiğinden engellemişti. Bu yüzden martılardan birini Desmond yakaladı ve Claire'e getirdi. Claire'de bir mesaj yazıp, martının ayağına bağladı ve birilerinin onu bulacağını düşünerek serbest bıraktı. Ama mesaj bir yere ulaştı mı öğrenemedik. Mesajda şunlar yazıyordu;

 

"Bu mesajı bulan kişiye: Biz Oceanic 815'ten kurtulanlarız. 80 gündür bu adada hayatta kalabildik. Pilot, rotadan ayrıldığımız ve Fiji'ye doğru yol aldığımızı söylediğinde, rotadan çıkalı 6 saat olmuştu. Türbülansa yakalandık ve düştük. Bunca zamandır burda bir türlü gelemeyen kurtarma ekibi için bekliyoruz. Bildiğimiz tek şey, henüz bizi bulamadığınız. Adada hayatta kalabilmek için elimizden geleni yaptık. Bazılarımız adadan hiç çıkamayacağımız kararına vardı. Kazadan bu yana hepimiz hayatta kalamadık. Ama burda hayat var, umutta tabii ki. Hayattayız. Bizden vazgeçmeyin."

 

HENRY GALE

Henry Gale'i, Benjamin'in onun kimliğini kullanmasıyla tanımıştık. Bildiğimiz kadarıyla adaya bir balonla gelmişti, büyük olasılıkla karısıyla. İlginç olan sponsoru Widmore'un şirketiydi. Sayid, Benjamin'in doğru söyleyip söylemediğini anlayabilmek için mezarını kazmıştı ve Henry Gale'in cüzdanı ile üzerinde karısına yazdığı bir not olan 20 dolar bulmuştu. Henry Gale, uzun boylu bir zenciydi. Ama karısı mezarda yoktu. Karısına 20 dolar üzerine yazdığı notta şunlar yazıyordu;

 

"Jennifer, sen haklıydın. Pasifik'i geçmek basit değildi. Sana bir bira borçluyum. Bir ateş yakmak için kumsala doğru gidiyorum. Eğer bunu okuyorsan, başaramadım. Üzgünüm. Seni seviyorum Jennifer, hep sevdim ve seveceğim. Henry"

 KAYNAK


Bugün 20 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol